GÖNÜLDEN GÖNÜLE
EHLİ SÜNNET KASİDESİ FARKINDA MISIN?
KİŞİSEL YAZILARIM :
SAYIN AKKİRAZ
1. TASAVVUF YOLCULARI
2. TASAVVUF İLE İLGİLİ
3. GÜLÜMSEYEN GELECEK
ŞİİRLERİM :
1. EFENDİM
2. VATANA HİZMET MANEVİ EĞİTİMDİR
3. ŞAİRE
4. NURLU EL
5. ARAYIŞ
6. YALNIZLIK İSTENİR Mİ?
7. AŞK VE GÜL
8. GÖNÜLDEN GÖNÜLE HASBİHAL
9. FİRAKTAN KURTAR
10. AH FİRAK
11. EDEP YA HU
12. YÜREĞİ SEVGİ DOLU AYŞE KIZIM
13. BİR BUĞDAY TANESİ
14. KADER MAHKUMUNA
15. DERDİN ÖĞRETMENİM
16. BEN BİR ÖĞRETMENİM
17. BAŞÖRTÜSÜ ZULMÜ
18. ÇOBAN OLSAM
19. DECCAL
20. BENİ ANCAK YAR ANLAR
21. O BENİM ŞİMDİ
22. HZ. MEHDİ GELİYOR
TASAVVUF İLE İLGİLİ KISA BİR YAZI
Haberiniz olsun ki, muhakkak Allah Teâlâ'nın velîleri için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır. Yûnus 62
Ey o bütün iyman edenler! Allahtan korkun ve sadıklarla beraber olun. Tevbe 119
"Benim veli kuluma düşmanlık edene ben harp ilan ederim. Kulum Bana, üzerine farz kıldığım şeylerden daha sevimli hiçbir şeyle yaklaşamaz. Kulum farzlardan sonra nafilelerle yaklaşmaya devam ederse ben onu severim. Ben onu sevince de onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı, düşünen aklı ve konuşan dili olurum." (Buhari Rikak 38)
Kudsi hadis
Benim ümmetimin velileri, Ben-i İsrail peygamberleri derecesindedir. Hadis-i şerif
Her asırda benim ümmetimden sabikun (önde gelenler) vardır ki, bunlara büdela ve sıddıkun ıtlak olunur (söylenir). Haklarındaki inayet ve merhameti ilahiye o kadar boldur ki, sizler o sayede yer ve içersiniz. Yer yüzü halkı için vukuu tasavvur olunan bela ve musibetler onlarla kaldırılır. Hadis-i Şerif
Evliyaullah o kimselerdir ki, görüldükleri zaman Allah hatırlanır. NESAİ
Ayet ve hadislerden anlaşıldığı gibi Allah dostları haktır ve kıymetlidir.
Eğer bir tarikatın başında bir Allah dostu varsa, o tarikat şeriattan kıl payı taviz vermez, hak bir tarikattır.
Şeriatın emirleri cisimle yaşanır, abdest, namaz, oruç vb. hep cisimle yaşanır. Tarikat ise ruhadır. Yaşantısını, davranışlarını, ahlakını peygamber ahlakına benzetmeyi hedefler. Zühd, vera, takva, güzel ahlak tarikatta hedeflenen yaşantıdır.
Peygamber efendimiz: ''Hiç kimse ibadetiyle Cennete giremez buyurduklarında, ashap, siz de mi ya Resullallah, diye sordular. Peygamberimiz, evet bende, fakat beni Allah'ın rahmeti kuşatmıştır.' buyurmuşlardır.
Bu anlamda Cennete girmek için Allah'ın rahmetini celb etmek gereklidir, bunun için de ahlak güzelliği, peygamber efendimizin ahlakını örnek alıp yaşamak gereklidir.
İmamı Azam hazretleri, Caferi Sadık hazretlerine bağlandıktan iki sene sonra, ''Son iki senem olmasaydı, bu Numan helak olmuştu.'' sözünü söylemiştir.
Yunus Emre hazretleri de:
''Çokları gittiler mürşit arayı,
Arayanlar buldu derde devayı,
Bin sefer okusan akla karayı,
Bir mürşide varmazsan olmaz.'' diyerek bu yolun önemini vurgulamışlardır.
Ayrıca:
''ŞERİAT TARİKAT YOLDUR VARANA,
HAKİKAT, MARİFET ANDAN İÇERU.'' buyurmuşlardır.
Tarikata karşı çıkanlar: ''Allah ile kul arasına kimse giremez.'' diyorlar.
Böyle yaklaşılırsa, Allah ile kul arasına peygamberler ve getirdikleri kitaplar girmiyor mu, diyenler olacaktır.
Bir mürşitin öğreticiliğine, şeriat ve ahlakı birlikte tavsiye edişine karşı çıkıyorlar.
Bir başka alim, bir şeyler öğrettiğinde, bir mürşit gibi bağlanıyorlar.
Hem mürşitler Allah ile kul arasına girmiş olmuyorlar, senin için gıyabında dua ediyorlar. Annem,babam benim için dua ederken, bir Allah dostu da benim için dua etse kötü mü olur? Allah'ı görmedikleri halde bazı Müslümanların,mürşitlerin Allah ile kul arasına girdiğini söylemeleri abestir.
Mürşitlerden yardımı, himmeti dualarıdır.
''Arşa, kürse, levhe sığmam, mümin kulumun kalbine sığarım.'' buyuruyor. Allah, Allah dostlarının kalbine sığmış ise, Allah dostları Allah'tan bir nefes ayrı değilse, niçin onlardan yardım, dua istemeyelim?
Mehmed Zahid kotku hazretleri: ''Allah'ın dostlarını yaratmasındaki hikmet, ümmetler bunlardan yardım alarak, o melundan korunsunlar diyedir, onlardan yardımlarını istemezsek, kabahat tamamıyla bizim olur.'' buyurmuşlardır.
Tarikattın en önemli nimeti de tevazu, mahviyettir. Benlikten kurtulmaktır. Tüm mahlukatı kendinden üstün görmektir.
''YARATILMIŞI SEVERİZ YARADANDAN ÖTÜRÜ.'' Yunus Emre
Mevlana hazretleri: ''Ben kul oldum, kul oldum, kul oldum. Her kes hür olduğuna sevinir, ben kul olduğuma sevinirim.'' sözünü, Şems hazretlerinin terbiyesinden geçtikten sonra söylemiştir.
Yüksek ilmi olduğu halde, İmamı Azam'a, Mevlana'ya mürşit gerekmiş ise, bugün için Allah dostlarına ve tarikatlara daha çok gerek vardır. Peygamber Efendimiz, İbadetle Cennete girilemeyeceğini vurguladığına göre, Allah'ın rahmetini cezb etmek için nefis terbiyesine, güzel ahlakı yaşamaya gayret etmeye ihtiyacımız vardır.
''Allah'ın ipine sıkı sarılınız.'' ayetinin bir manası da sevgidir. Allah'ı, Habibini, Ashabını, yolunu, bu Hak yola tabi olarak gelen Allah dostlarını sevmek gereklidir. Ashab, peygamber efendimizden canlı canlı gördü ve onda gördüklerini, ahlakını yaşamaya büyük önem verdi.
Bugün de Peygamber efendimizin bir sünnetini bile terk etmeden yaşayan Allah dostlarını görerek, sohbetlerinde bulunarak, onları taklit etmeye çalışmak, kısaca hak bir tarikatı yaşamaya gayret etmek, bazı Müslümanlarca neden İslam dışı olarak vurgulanmak isteniyor? Anlamıyorum, bir anlayan varsa söylesin.