Dünyaya geldim gitmeye
İlmile hilm’e yetmeye
Aşk ile can seyretmeye
Bu dünyaya geldim gitmeye; anlaşılıyor, bunu anlıyoruz. Buna inanılıyor. Gelişimiz-doğuşumuz, gidişimiz-ölüşümüz, doğduk öleceğiz.
Dünya ne için?
İlim için, dünyaya bir maksat için geldik.
Maksadımız ne?
Maksadımızda burada Rabbimize kulluk edelim, Allah’a kulluk edelim, Allah’ın cennetine girelim, Allah’ın cemalini müşahede edelim.
Fakat her cennete giren Allah’ın cemalini müşahede edecek mi?
Edemeyecek.
O zaman ne lazım; madem ki bu kelama ilave etmiş,
Aşk ile can seyretmeye
Öyleyse aşka duçar olmak lazım.
Aşk demek meşayih’tir, aşk; tarikata inanmak meşayihi sevmektir. Aşk buradan kaynaklanıyor.
Onun için Celali baba, aşıklardan, hak aşığı diyor ki;
Meta’ımdan alan gelsin
Derin deryadan almışam
Derin derya ne?
İlimdir, derin derya.
Fakat nasıl bir ilim?
Her ilmin mâfevkinde bir ilim vardır. Mesela ilim denilince aklımıza medrese ilmi gelmesin. Medrese ilmi hakkında Yunus Emre buyuruyor.
Bin kez okur isen aktan karayı
Bir kamil mürşide varmazsan olmaz
Gel ey gardaş hakkı bulayım dersen
Bir kamil mürşide varmazsan olmaz
Resulün cemalin göreyim dersen
Bir kamil mürşide varmazsan olmaz
Buradan şunu anlayacağız, mürşitsiz olmaz.
Bak Peygamber efendimiz; “el ulemâü verasetül enbiya; âlimler, veliler, peygamberlerin vârisleridir[7]”. Öyleyse;
Onları tanımak lazım,
Onları bilmek lazım,
Onları bulmak lazım.
Bunlarla Peygamber efendimizi bulacağız.
Öyle zaten, bak tarikatımızın nimetleri, halleri, makamları bunlardır.
Öyleyse bir mürit bunları buldu mu ne oluyor?
Fenafişşeyh oluyor. Fenafişşeyh olmadan fenafirresul olmak mümkün değildir.
Bunlar ruhi muameleler, ruhun tahsilleridir. Ruh tahsil görüyor.
Ruh ne tahsili görüyor?
Nasıl ki bir çocuk ilkokulu bitirmeden, diploma almadan onu ortaokula kaydetmezler, ortaokulu okuyamaz, gidemez mümkün değil. İlkokulu bitirecek diplomasını alacak, onu babası götürecek ortaokula kaydettirecek. Ortayı okuyacak, liseyi okuyacak diplomayı alacak sonra da fakülteye başlayacak.
Bakın evvela bir insan fenafişşeyh oluncaya kadar onun ruhu ilkokul tahsili yapıyor. Misal bu, nasıl zahirde ilk evvel ilkokul okunuyor.
O fenafişşeyh olduktan sonra o ilkokulu bitiren bir talebe gibi onun velisi, meşayihi; bu sefer onu alıp götürüyor,
—Ya Resulullah senin ümmetin, diyor ona teslim ediyor.
Onun için bak kelamı kibarda bunu ifade etmiyor mu?
Cânım fedâ olsun Resûlullâh'a
Bizi kabûl etti âlî dergâha
Emr eyledi şeyhim Muhammed Şâh'a
Çıkardı zulmetten bedrâya bizi
Muhammed Şah’tan mana herkesin meşayihidir.
Emr eyledi şeyhim Muhammed Şâh'a
Çıkardı zulmetten bedrâya bizi
Bu kelam neyi ifade ediyor?
En evvel bir müridin ruhu fenafişşeyh olmadıktan sonra fenafirresul olamıyor, Resulullah’a gidemiyor, makbul ümmet olamıyor, Peygamber efendimizi bulamıyor. İşte onun için Yunus Emre de
Gel ey gardaş hakkı bulayım dersen
Bir kamil mürşide varmazsan olmaz
Resulün cemalin göreyim dersen
Bir kamil mürşide varmazsan olmaz
Gelin gardaşlar gidelim nile
Nice aşıkların bağrını dele
Cebrail delildir Ahmede bile
Bir kamil mürşide varmazsan olmaz
Bunda bir sır var,
Niceleri gittiler mürşid arayı
Arayanlar buldu derde devayı
Bin kez okur isen aktan karayı
Bir kamil mürşide varmasan olmaz
Diyor ki; çok kimseler mürşit aramaya gittiler ve arayanlar da buldular.
Bu da Allah’ın emridir. Çünkü Cenabı Hak; “ileyhil vesilete[Maide 5:35]” buyuruyor. Kur’anı Kerimde ayet, bir vasıta ara deniliyor. Bu bir emirdir.
Burada vasıta meşayihtir. İnsan arayıp bulacak vasıtayı.
Mesela diyelim denizi geçeceksin, vasıtasız denizi geçebilir misin? Çok yüksek Ağrı dağı var arkasına geçeceksin, neyle geçeceksin? Vasıtayla, mesela uçakla geçeceksin. Uçaksız ve gemisiz gidilmeyen yere insan neyle gider? Ancak gemiyle gider uçakla gider.
Öyleyse Cenabı Hak burada kendinize bir vesile bir vasıta arayın, buyuruyor. İşte Yunus Emre de
Niceleri gittiler mürşit arayı
Arayanlar buldu derde devayı
Bin kez okur isen aktan karayı
Bir kamil mürşide varmazsan olmaz
Burada, yani bin sene yaşasan, bin sene medrese ilmi okusan senin yine de bir mürşide ihtiyacın var.