26 Ekim 2015 Pazartesi 03:52


OLMUYOR, SAADET’SİZ OLMUYOR 


''AK Parti iktidarı döneminde devletin oynattığı KUMAR daha da yaygınlaştırılmıştır. AK Parti’ye oy veren mütedeyyin insanlar bu günah da ortak olmuşlardır.''

Devletin büyüklerine dil uzatma. Hataları olursa onlara aittir. Senin tutumun, emirlere uymak, düzeni bozmamak olmalı. Eğer tenkit edeceksen, sıfatı tenkit et, öze dokunma. Methedersen, her ikisini de methet.
Muhyiddin-i Arabi


Sayın Akkiraz, 1995 Seçimlerinde Refah'a oy verdim. Refah %21,38 ile 158, DYP %19,18 ile 135 vekil alarak, Erbakan hocamızın Başbakanlığında, REFAH-YOL kurulmuştu.

Hakimlik sınavını ilk 4 sıra içerisinde iki tesettürlü bacımız kazanmışlar fakat sayın Şevket Kazan tarafından hakimliklerine onay verilmemişti.

Bu iki bacımızın:
HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ. 
 
Feryatlarını, o dönemde temsilciliğini severek yaptığım, halen de basın kartını sakladığım, 
gazetem akit'te okuyunca çok üzülmüştüm.

Sizin fetvanıza göre, hatayı sayın Şevket Kazan yapmasına rağmen, ben de razı olmadığım halde ortak oluyorum.

Bilmiyorum yazınıza yazdığım yorumlar, seçim arefesinde yayınlanır mı?

Sevgili Milli Gazete yazarlarımız Ak Parti'ye, özellikle seçim arefesinde fazlasıyla yüklenirlerken, 
bilmiyorum, Ak Parti tek başına iktidar olmadığında, misal, Ak Parti-CHP koalisyonu kurulduğunda,
MİLLİ GÖRÜŞ'ÜN BUNDAN NE KÂRI VARDIR?

Biz Hakkı söylüyor ve tebliğ ediyoruz. Diyecekseniz, Erbakan hocamızın Hakka yürüyüşünden bu yana, neyi değiştirebildiniz?

Madem ki, uzaktan tebliğiniz bir şeyi değiştirmiyor, 10 vekil de olsa ittifak yapsaydınız, hem kürsüden, hem yüz yüze tebliğ imkanınız olacaktı.

Seçimden önce, Allah için gecenin 3'ünde, sayın Kamalak'a ittifakın gerekli olduğu ile ilgili bir mail gönderdim.

Yoğunluktan olsa gerek, küçük bir cevap bile alamadım.

Nefsimi ittifak için ümitlendiren açıklamalardan birisi de:
''Bir tek kişi de olsa Saadet mecliste olmalıdır.'' şeklindeki açıklamalardı.

İttifak için en önemli neden, Peygamber Efendimizin:
''BİRLİKTE RAHMET, AYRILIKTA AZAP VARDIR.'' Hadisi Şerifi olmalıydı.

Diğer sebepler:
Erbakan hocamızın bir çiçekle meclise girerek baharı başlatması,
Gerektiğinde koalisyona katılarak hizmet etmesi, 
''HAYRA MOTOR, ŞERRE FREN OLMASI.''
Gerektiğinde, ittifak yaparak meclise girmesi.
Yeterli sebep olamaz mıydı?

Sizlerin: ''Vatan, millet ve ümmet için, değil elimizi, başımızı taşın altına koymaya hazırız.'' açıklamaları bizi ziyadesiyle, BÜYÜK MİLLİ İTTİFAK için umutlandırmıştı.

Erbakan hocamızın, Allah Dostları ile istişare etmeyi hiç bir zaman terk etmediğini hepimiz biliyoruz.
Sadece bir tane Allah dostu ile istişare edilseydi, bu ittifak yine olurdu.

1991'deki ittifakta da, bir Allah dostunun katkısı olduğunu biliyorsunuzdur. Merhum Türkeş, Abdurrahim Reyhan hz ile istişare ettiğinde: 
''Erbakan hoca, çok şey istiyor.'' dediğinde.
Reyhan hz, ''Kabul et. Ülkemiz de, siz de kazanacaksınız.'' buyurdukları için, ittifak olmuştu.

20 Vekil isterken sıfır vekile razı olmak!
Emekleri, zamanı, oyları israf etmek!

''Biz seferden sorumluyuz, zaferden değil.'' diyecekseniz. Seferiniz kime karşı?

''AMELLER NİYETLERE GÖREDİR.'' Hadis
Bu seferdeki niyetinizi nefsim sorgulayacak değil.

Hatasız kul olmaz. Bu devirde kimse peygamber değil. Biz hata gördüğümüz icraatlara razı olmayız, imkanlar ölçüsünde eleştiririz. 

Cemi Allah dostları, Ak Partiye destek verirken, bütün Allah dostlarını gönülden seven biri olarak, oyumu Ak Partiye veriyorum. Bu niyet bana yeter.
Allah sorarsa, Dostlarının safındaydım, ya Rabbi, derim.

Okuma imkanı olanlar için bir kaç Ayet ve Hadis ekleyelim:

Haberiniz olsun ki, muhakkak Allah Teâlâ'nın velîleri için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır. Yûnus 62

Ey o bütün iyman edenler! Allahtan korkun ve sadıklarla beraber olun.    Tevbe 119

"Benim veli kuluma düşmanlık edene ben harp ilan ederim. Kulum Bana, üzerine farz kıldığım şeylerden daha sevimli hiçbir şeyle yaklaşamaz. Kulum farzlardan sonra nafilelerle yaklaşmaya devam ederse ben onu severim. Ben onu sevince de onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı, düşünen aklı ve konuşan dili olurum." (Buhari Rikak 38)
Kudsi hadis

Benim ümmetimin velileri, Ben-i İsrail peygamberleri derecesindedir.  Hadis-i şerif

Her asırda benim ümmetimden sabikun (önde gelenler) vardır ki, bunlara büdela ve sıddıkun ıtlak olunur (söylenir). Haklarındaki inayet ve merhameti ilahiye o kadar boldur ki, sizler o sayede yer ve içersiniz. Yer yüzü halkı için vukuu tasavvur olunan bela ve musibetler onlarla kaldırılır. Hadis-i Şerif

Bir de iki partinin tabanlarındaki bazı müslümanların, birbirlerini tekfire varan hakaretlerle itham etmesini anlamıyorum ve doğru bulmuyorum.

Erbakan hocamızın: ''Ak Partiye oy vermek cehennemden bilet almak gibidir.'' sözünü alıp, Ak Partiye oy verenler Cehennem'e gider, şeklinde yorumlayıp, bize Cehennemliksiniz, Münafıksınız gibi ithamlarda bulunanlar da oldu.

Bizden yana hakkımız helal olsun.

Erbakan hocamız da bir Allah dostuydu.
Allah dostlarının bazı sözleri, olduğu gibi yorumlanamaz.

Öyle yorumlanırsa, Allah ve Rasulünün övdüğü Allah dostlarını da Cehennemlik ilan etmiş olursunuz. Mazallah, onlara da Münafık demiş olursunuz. Dostlarının hakkını Allah affeder mi, bilmem.

Belki Erbakan hocamız, ileride yaşanacak savaşlara vurgu yapmıştır. 

''Kanlı mı, kansız mı?'' sözü de rumuzludur.

Küfür birleşirken, iç ve dış güçler Ak Partiye karşı birleşirken, Müslümanlar da birleşmelidir.

Bu seçimde olmadı, 4 yıl sonra, koalisyon olursa 1-2 yıl sonra, BÜYÜK MİLLİ İTTİFAK olmalı.

Allah vatanımıza, milletimize, devletimize zeval vermesin. Hakkımızda hayırlısını versin. 
ALLAH'A EMANET OLUNUZ.

Ahmet Yücel